İzale-i şuyu davası, miras hukuku bağlamında çok sık karşılaşılan bir dava türüdür. Bu dava genellikle; arsa, arazi, daire gibi taşınmazların ya da baraka, çardak, kulübe, motor gibi taşınır malların mirasçıları arasında taşınır ya da taşınmazın satılması hususunda yaşanan anlaşmazlıklar neticesinde açılır. Mirasçılardan bir ya da birkaçının miras malların paylaştırılmasını ya da satılmasını istemeyen diğer mirasçılara yönelik olarak açtığı dava türüdür. Bu yazımızda, izale-i şuyu(ortaklığın giderilmesi) davasının hukuki sebep ve neticelerine değinilecektir.

İZALE-İ ŞUYU(ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ) DAVASI NEREDE VE KİMLER TARAFINDAN AÇILABİLİR?

İzale-i şuyu davasına ilişkin hukuki süreç, taşınır ya da taşınmaz mirasçılarından ya da kanuni olarak dava açma yetkisine sahip olan kişilerden en az bir tanesinin taşınır ya da taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesinde diğer paydaşlara yönelik olarak açacağı dava ile başlar. Dava konusu ortaklığa ilişkin birden çok taşınır ya da taşınmaz varsa ve bu mallar farklı yerlerdeyse, taşınır ya da taşınmazlardan herhangi birinin bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesi dava için yetkilidir.

İZALE-İ ŞUYU(ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ) DAVASINA İLİŞKİN HUKUKİ SÜREÇ NASIL İŞLER?

İzale-i Şuyu davası Medeni Kanunumuzun 699. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:

– Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.
– Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.
– Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.

İZALE-İ ŞUYU DAVASINDA ORTAKLIĞIN AYNEN TAKSİM İLE GİDERİLMESİ

Dava konusu taşınır ya da taşınmaz malın aynen taksimi, ancak ilgili malın aynen taksim ile paylaşmaya imkan tanıması halinde söz konusu olur. Davacıların aynen taksim ile miras paylaşımı yapılması talebi halinde hakim, malın aynen taksime imkan tanıyıp tanımadığı hususunu inceler. Bu noktada bilirkişi raporu alınır, gerekli resmi kurum ve kuruluşlara müzekkere yolu ile aynen taksimin mümkün olup olmadığı sorulur ve netice itibarıyla ilgili taşınır ya da taşınmazın aynen taksim mevcudiyetinin varlığına karar verilir ise mal paylaşımı bu yöntem ile gerçekleştirilir.

İZALE-İ ŞUYU DAVASINDA ORTAKLIĞIN SATIŞ SURETİYLE GİDERİLMESİ

Taşınır ya da taşınmazın aynen taksimi mümkün değilse veya aynen taksim halinde dava konusu malın önemli bir değer kaybına uğrayacağı durum ve koşullardan anlaşılıyor ise bu durumda açık arttırmayla satışa hükmedilir.