Çalışma hayatında sıkça karşılaşılan sorunlardan birisi de erkek işçilerin zorunlu muvazzaf askerlik hizmetini yerine getirmek maksadıyla işten ayrılma halleridir. Bu yazımızda; iş sözleşmesini muvazzaf askerlik sebebiyle fesheden işçilerin hukuki haklarının neler olduğuna, hangi tazminatlara hak kazandıklarına, askerlik görevini ifa ettikten sonra işe geri dönmelerinin mümkün olup olmadığına ve tüm bu süreçler de hangi hukuki işlemleri icra etmelerinin isabetli olacağına değinilecektir.

MUVAZZAF ASKERLİK SEBEBİYLE İŞTEN AYRILAN İŞÇİNİN TAZMİNAT HAKLARI NELERDİR?

4857 Sayılı İş Kanununun 120. maddesi ile 1475 sayılı eski İş Kanununun halen yürürlükte olan ve kıdem tazminatını düzenleyen 14. maddesinde, işten zorunlu muvazzaf askerlik hizmetini yerine getirmek için ayrılan işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı düzenlenmiştir. Bu noktada şunu önemle belirtmek gerekir ki, kişinin askerlik hizmetini 6 ay kısa dönem, 12 ay yedek subay, 12 ay er/ erbaş, dövizle askerlik veya bedelli askerlik olarak yerine getirmesi arasında kıdem tazminatına hak kazanılması hususunda hukuken herhangi bir fark bulunmamaktadır. İşçinin ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı ise 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. Maddesinde açıklanmaktadır. Maddeye göre, işçi muvazzaf askerlik nedeniyle işten ayrıldığında kıdem tazminatına hak kazanacak ise de ihbar tazminatına hak kazanamayacaktır. Bu durum da, muvazzaf askerlik görevini yerine getirmek için işten ayrılmayı düşünen işçinin, ihbar öneli verme sorumluluğu bulunmamaktadır. İşçinin, süreleri dikkate almadan iş sözleşmesini feshetme hakkı mevcuttur. Muvazzaf askerlik görevini ifa etmek için işten ayrılacak işçinin ne kadar süre önce iş sözleşmesini feshedeceğinin kriteri, Yargıtay tarafından ”makul süre” olarak değerlendirilmektedir. Bu durum da işçi ancak celp döneminden makul bir süre önce iş yerinden ayrılırsa kıdem tazminatına hak kazanabilir. Yargıtay kararları incelendiğinde, işçinin celp döneminden 6-7 ay önce muvazzaf askerlik gerekçesiyle iş akdini feshetmesi makul süre olarak kabul edilmemektedir. Yargıtay kararlarında, 3-5 aylık süreler makul süre olarak değerlendirilmektedir.

MUVAZZAF ASKERLİK SEBEBİYLE İŞTEN AYRILAN İŞÇİNİN İŞE GERİ DÖNMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?

Muvazzaf askerlik sebebiyle işten ayrılan işçilerin, askerlik vazifesi bittikten sonra aynı işe dönmeleri 4857 sayılı İş Kanununun 31. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler, muvazzaf askerlik hizmetlerinin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istediklerini işverene bildirmelidirler. Böyle bir durumda işveren, eski işlerine benzer işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe işçiyi tercih ederek, o andaki koşullarla işçiyi işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder.

MUVAZZAF ASKERLİK SEBEBİYLE İŞTEN AYRILACAK İŞÇİNİN YAPMASI GEREKEN HUKUKİ İŞLEMLER NELERDİR?

Muvazzaf askerlik nedeniyle işten ayrılacak işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için öncelikle iş sözleşmesini muvazzaf askerlik hasebiyle feshettiğini delillendirmesi gerekmektedir. Bu sebeple, iş sözleşmesi fesih dilekçesine ek olarak e-devletten temin edilebilen “Askerlik Sevk Belgesi” de eklenmelidir. Askerlik sevk belgesi ve fesih ihbarnamesi işverene yazılı olarak iletilmelidir. İşbu belgeler, noter kanalı aracılığıyla veyahut elden teslim edilebilir. Noter aracılığıyla yapılan bildirimlerin hukuki anlam da ispat kolaylığı sağlayacağını belirtmek isteriz.